Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı verilere göre Eylül ayında sanayi üretimi bir önceki yılın aynı ayına göre %10,4 arttı. Temmuz ayında %14,5 ve Ağustos ayında %5,2’lik yıllık artışı düşündüğümüz zaman 2017 yılı üçüncü çeyrekte büyüme oranlarının %7 seviyesinde gelmesi hiç şaşırtıcı olmayacaktır.
Türkiye’nin 2023 hedeflerini düşündüğümüz zaman bu oranlar yetersiz. Dünya’nın ilk on ekonomisine girmek için daha hızlı büyümeye ihtiyaç var.
Hızlı büyüme için imalat ve sanayi sektörüne, bu sektörlerde de dönüşüme ihtiyaç var. Şöyle ki: Düzenli verimlilik artışı sağlamalıyız. Verimlilik artışları için ise sistematik, nitelikli, teknolojik ve organizasyonel gelişim gerekli.
İktisadi gelişim, yapısal dönüşüm ihtiyacını beraberinde getirir. Bu bağlamda yerli otomobil üretimi önemli bir adım.
Yerli otomobil, yüksek katma değerli, teknoloji yoğun, sadece günümüze değil geleceğe hitap edebilecek bir proje olarak hazırlanmış görünüyor. Yani yerli otomobilin elektrikli olması geçmişte kaçırılan fırsatı bypass edecektir.
Dış ticaret açığına neden olan önemli kalemler arasında yer alan otomobil ithalatı, yerli otomobil sayesinde istihdam ve ihracat artışına olumlu katkı sağlayacaktır. Böylece ekonomik büyümenin hızı da artacaktır.
Bir süredir savunma sanayinde millileşme konusunda önemli atılımlar gerçekleştirdik. Ancak bu durumu diğer sanayi dallarına yaymayı başaramadık. Yerli otomobil ile yerli üretimi diğer sektörlere de aktarabilme fırsatı yakalayacağımızı düşünüyorum.
Yerli sanayinin yeni döneme uygun bir şekilde dönüştürülerek yeniden ayağa kaldırılması yeni sektörlerin ortaya çıkmasına vesile olacağı gibi yeni istihdam alanları da oluşturacaktır.
Son on yılda akıllı telefonların kullanımının yaygınlaşmasıyla beraber yepyeni sektörlerin ortaya çıktığını hep birlikte görüyoruz; uygulamalar, yeni nesil oyunlar gibi pek çok teknolojik alanda yeni sektörler ortaya çıktı.
Teknolojiyi kullanmayı seven bir millet olarak teknoloji üretimine geçişi sağlamamız gerekiyor. Tüketimden üretime geçmek için yüksek bilgi ile donatılmış gençlere ihtiyacımız var.
Birçoğumuz kendi ailemizde veya yakınlarımızda görüyoruzdur. Henüz “bebek” olarak gördüğümüz çocuklar akıllı telefonlar, tabletler gibi dijital aletleri rahatlıkla kullanabiliyorlar. Onlara “dijital doğanlar” ismi veriliyor. Çünkü onların doğdukları dünya bu…
İnternete bağlı her cihazı kullanma konusunda doğuştan gelen bir yeteneğe sahip olan bu neslin doğru bir eğitim sistemi ile dijitalleşen endüstri sektörüne hazırlanması gerekiyor. Ara eleman bulamamaktan yakınan sanayi sektörü bundan 10-15 yıl sonra bu elemanlara ihtiyacının olup olmayacağını düşünmeli.
Alın terinden akıl terine geçildiği günümüzde kas gücünden zekâ ve bilgi gücüne doğru gidiyoruz. Ar-Ge, teknoloji transferi, yaparak öğrenme ve diğer teknolojik gelişim yöntemlerinin uygulamaları ile teknolojik gelişime geniş olanaklar sağlanmalıdır.
Sanayi sektörünün ekonomik büyümenin itici motoru olduğu unutulmamalı, modernizasyonu hızlı bir şekilde sağlamalıyız.
Yazıyı okurken içinizden şunları söylüyor olabilirsiniz; “iyi, hoş, güzel diyorsun da nasıl yapılacağını söylemedikten sonra bunları söylemen bir şey ifade etmiyor.” Sosyal bilimciler “NE?” yapılacağı ile ilgilenirken fen bilimciler “Nasıl?” yapılacağı ile ilgilenir.
Binlerce yıllık tarihimize binlerce zaferler sığdırmış bir millet olarak birçok zaferi mühendislik alanındaki yenilikler vesilesiyle sağlamışızdır. Fatih’in şahi topları, ok ve yaylardaki kullanım farklılığı gibi…
Küresel hegemonik geçiş sürecini yaşadığımız bu dönemde ekonomik gücümüzü artırmak için geçmişte kaçırılan fırsatlara yakınmayı bırakıp geleceğe yönelik çalışmalar yapmalıyız.
Bilimde, sanayide, teknolojide, sporda, sanatta ve dahi her alanda daha Türkiye’nin ciddi bir atılım gerçekleştirebilmesi için eğitim ve gençlik en önemli gündem maddemiz olmalı. Gençlerimizi kabiliyetlerine göre eğitmeli, herkesi aynı kalıbın içine sokmaya çalışmayı bırakmalıyız.
Başarılı olanların bizden hiçbir farkı yok. İşin sırrı doğru bir strateji, doğru bir eğitim metodu ile ve en önemlisi inanç ve özgüven ile çalışmaktır. Başarı kendiliğinden gelecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder