ekopolitika etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ekopolitika etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19.07.2008

EKO-POLİTİKA

Eko-politika’yı kısaca “Ekonomi ve Politika’nın Sentezi” olarak tanımlayabiliriz.

Teorik olarak, insanların refahını maksimum dereceye ulaştırmak için ülkelerin kendi içinde ve dünya ekonomi politikaları arasında izledikleri, uyguladıkları stratejik disiplindir.

Eko-politika kavramını daha iyi anlamak için ekonomi ve politika kavramlarını bilmek gerekir.

Ekonomi, insanların ve toplumların para kullanarak ya da para kullanmadan zaman içinde çeşitli mallar üretmek ve bunları bugün ve gelecekte tüketmek üzere toplumdaki bireyler ya da gruplar arasında bölüştürmek için kıt üretim kaynakları kullanmak konusundaki tercihleri inceler.

Modern ekonomi biliminin ilk görevi, üretimin, işsizliğin, fiyatların ve buna benzer olayların davranışlarını tanımlamak, açıklamak ve aralarındaki ilişkiyi saptamaktır.

Politika kelime anlamı Türk Dil Kurumu sözlüğünde 1-) Devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatı, siyaset, siyasa. 2-) Yöntem. 3-) Bir hedefe varmak için karşısındakilerin duygularını okşama, zayıf noktalarından veya aralarındaki uyuşmazlıklardan yararlanma vb. yollarla işini yürütme olarak belirtmekte. Politika kelimesinin eş anlamlısı siyaset kelimesinin anlamı ise “Devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayış” olarak verilmiştir.

Bazı kaynaklarda politika politikanın amacı her şeyden önce toplumdaki bütünlüğü sağlamak, özel çıkarlara karşı koyarak genel yararı ve insanların ortak iyiliğini gerçekleştirmektir.

Ekonomi ve politika tanımlardan da anlaşılacağı üzere insanların refah düzeyinin maksimum olması için ortaya atılmış kuramlar ve kavramlar bütünüdür.

Günümüzde savaşların büyük bölümü artık ekonomi üzerine oluyor. Bir ülkede politikacılar(siyasetçiler) iktidara gelebilmek için en büyük kozlarını ekonomi politikaları olarak gösteriyorlar. İktidara geldiğimizde işsizliği azaltacağız, enflasyonu düşüreceğiz, cari açığı azaltacağız gibi birçok ekonomik vaatlerle oy toplamak için çaba gösteriyorlar. Hatta o kadar çetin geçer ki bu ekonomik program savaşı abartılarak marjinal vaatler ve muhtemel sonuçları ile seçmenleri etkileyip büyük bir rant sağlamaya çalışırlar. Hükümeti bir sonraki seçimde de tekrar iktidara getiren en büyük etken de yine o hükümetin uyguladığı ekonomi politikalarıdır. Ülkemizde de görüldüğü gibi ekonomi krizlerinden sonra o hükümet bir sonraki dönemde iktidara gelememiş hatta meclise dahi girmekte zorlanmış bazı partiler meclise girememiştir.

Para politikası dünya ekonomi akımına ülke ekonomisini ayarlamak için en stratejik politikadır. Faiz oranları, ülkedeki döviz miktarının belirlenmesi, para arzının ve para talebini o ülkenin merkez bankası belirler. Merkez Bankası faiz ve döviz kuru silahını kullanarak, ekonomideki parasal büyüklükleri etkiler; parasal büyüklükleri baskı altında tutar veya parasal büyüklükler üzerindeki baskıyı hafifletir. Merkez bankasının belirlediği ekonomi politikalarını izleyerek yatırımcılar, müteşebbisler yatırımlarını ona göre ayarlayarak arttırıp ya da azaltırlar. Bu yatırımlar ülkede istihdam sağlayarak ülkedeki işsizliği azaltıyor ve insanların refah düzeyini arttırarak o hükümet hakkındaki görüşlerini etkiliyor.

Birde küreselleşen dünya da borsalar ülkenin ekonomik göstergesi olarak kabul ediliyor artık. Politikacıların yaptıkları açıklamalar ile ülkeye sıcak para girişi olur ya da ülkeden sıcak para çıkışı olur. Muhalefet sert açıklama yaptığı an hükümet daha yumuşak açıklamalar yaparak ortamı sakinleştirerek ülkedeki sıcak paranın dışarıya çıkmaması için politika izlerler. Sıcak para çok hassastır. Aniden çıkıp ülkede ekonomik büyük krizlere yol açabilir. Ülkemizde yaşanan tüm ekonomi krizlerini örnek gösterebiliriz. Bu da küreselleşen dünyanın ekonomi savaşının bir göstergesidir. Yatırımcılar bir ülkeye yüklü miktarda sıcak para sokarak o ülkeyi kalkındırabilir ya da yüklü miktarda sıcak para çıkartarak o ülkeyi ekonomik krize sürükleyebilir. Burada en önemli olay hükümetin izlediği ekonomi politikalarıdır, izlediği siyasettir.

Maliye politikaları hükümetin izleyeceği en hassas politikalardan biridir. Vergi oranlarının azaltılması ya da arttırılması devletin gelirini arttırıp azaltacağı ve bir sonraki seçimde tekrar seçilip seçilmeyeceğini gösteren önemli politikalardır. Hükümet vergi oranlarını azalttığı zaman yatırımcılar yatırımlarını arttırarak ya da işçi alımını arttırarak ülkenin istihdam oranının artmasına ve büyüme gibi ülkenin ekonomik göstergelerine etki eder. Ancak vergiler azaltıldığı zaman devlet bundan daha fazla gelir elde edebilecek mi yoksa daha az mı gelir elde edecek o hükümetin izleyeceği stratejik politikaya bağlıdır. Yine maliye politikası olarak memurların maaş zamları, asgari ücretin belirlenmesi, yaptıkları transfer harcamaları, sübvansiyonlar gibi insanların gelirlerini etkileyen politikalar yine o hükümetin halk gözündeki değerini etkileyen önemli politikalardır.

Küreselleşen dünya ekonomisinde artık sadece hükümetlerin uyguladığı ekonomi politikaları değil diğer ülkelerin de uyguladıkları ekonomi politikaları da tüm dünyayı etkiliyor. İran’da, İngiltere’de, ABD’de hatta dünyanın neresinde olursa olsun yapılan bir açıklamanın paranın yönünü nereye kaydıracağını belirliyor. Örneğin ABD merkez bankası FED in 0,25 oranında indirdiği faiz oranı tüm dünyada sıcak paraların akış yönünü büyük oranda değiştiriyor. Dünya ekonomisini etkileyen bir diğer örnek de 1929 da yaşanan büyük buhrandır. 1929 Bunalımı temelde ABD’de borsanın çöküşüne ithaf edilse de; o yıllarda yeryüzündeki ekonomik koşullara, krizin büyüklüğü ve etkisine bakıldığında Büyük Dünya Bunalımı adını almayı hak ettiği açıkça görülmektedir. Bunalım dünyada 50 milyon insanın işsiz kalmasına, yeryüzündeki toplam üretimin %42 oranında ve dünya ticaretinin de %65 oranında azalmasına neden olmuştur. 1929 yılına kadar dünyada oluşan diğer krizlere bakıldığında Dünya ticaretinin en fazla %7 oranında düştüğü düşünülürse 1929 bunalımının ne derece etkili olduğu tahmin edilebilir. Ülkelerin uluslar arası ticarette kullandıkları para birimi, yine uluslar arası ticarette ülkelerin izledikleri politikalar gümrük tarifeleri bunlar eko-politikanın başlıca alanlarındandır.

Görüldüğü gibi ekonomi ve politika dünyada birbirine kenetlenmiş ayrılmaz bir bütündür. İnsanların dünya üzerinde uygulanan politikaları inceleyip araştırarak gelirlerini ne yönde harcayacaklarını ve yatırım kararlarını bu politikaları izleyerek uyguladıkları zaman refah düzeylerini maksimuma ulaştırmış olurlar.


Yusuf Girayalp ATAN