Avrupanın lideri kim?
Haber: Yusuf Girayalp ATAN
2008 yılında başlayan, ABD kaynaklı olup binlerce iş yerinin kapanmasına ve milyonlarca insanın işsiz kalmasına neden olan “Küresel Finans Krizi” uygulanan hatalı politikalar ile krizin etkilerinin devam ettiğini tüm dünyaya göstermektedir.
Hatırlanacağı üzere 2008 krizinde firmaların kapanma haberleri gelirken Avrupa Birliğinde yaşanan bu kriz de de ülkelerin iflasın eşiğine geldiği haberleri gelmektedir.
İlk olarak Yunanistan’ın iflasın eşiğine geldi, ardından İspanya, Portekiz, İrlanda, İtalya, Macaristan gibi ülkelere etkilerinin hızlı bir şekilde yayıldığı “Avrupa Borç Krizi” olarak adlandırılan yeni kriz dünya ekonomisinin geleceğini ciddi bir risk altına sokmaktadır. Avrupa'nın borç sorununun muhtemelen uzun süreceğini ve sürüncemede kalacağını belirten açıklamalar yapıldı.
Yaşanan bu olaylar gündemi yoğun bir şekilde meşgul ederken Yunanistan ve İtalya’da liderler değişmek zorunda bırakıldılar.
Euro Bölgesi'nin en borçlu ülkesi olan Yunanistan'ın 14.5 milyar Euroluk (18 milyar dolar) 20 Mart tahvilinin ödemesini muhtemelen gerçekleştiremeyeceği konuşmalarda geçmeye başlandı.
Almanya geçtiğimiz günlerde altı aylık bir bono ihalesi gerçekleştirdi ve borç verenler ihalede negatif faize razı oldu. Yani kısacası sıcak para Almanya'ya, "Benim paramı muhafaza et. Ben bu Avrupa'ya güvenmiyorum. Param sende dursun. Gerekirse bu parayı tutacağın kasanın kirasını da ben öderim" dedi. Üstelik ihaleye, toplam satış tutarının 1.8 katı kadar talep geldi. Yani Almanya'ya, üstüne para ödemeye hazır, bir o kadar daha sıcak para var demek anlamına geliyordu.
Sıcak para nezdinde artık ortada bir Avrupa güveni diye birşey kalmamış durumda. Sıcak para, önümüzdeki dönemde faizlerin yükseleceğini, bırakın para kazanmayı, elindeki parayı kaybetme korkusu yaşıyor.
Fransa'ya borç verince bunu geri alıp alamayacağını bilmiyor sıcak para. Aynı korkuyu ABD veya dünyadaki diğer ülkeler için de yaşıyor. Bir tek Almanya konusunda emin. O nedenle "elimdeki parayı Almanya'ya vereyim de gerekirse üzerine de para ödeyeyim. Yeter ki elimdeki parayı daha fazla kaybetmeyeyim" diyor.
Bu olaylar yaşanırken Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P Fransa ve İtalya’nın da dahil olduğu 9 euro bölgesi ülkenin notunu düşürdüğünü duyurdu. Bu haber gündeme bomba gibi düştü ve Avupa’nın önde gelen isimleri bu kuruluşların güvenilirliğini sorgular ve bu olaya karşı sert söylemlerde bulundular.
Diğer yandan IMF Başkanı Lagarde Avrupa birliğinin geleceği ile ilgili Euro Bölgesi'nin bu yıl "ılımlı resesyona" girebileceğini ve Dünya Ekonomik Görünüm raporunun güncellemesinde, "Kısa vadeli görünüm kayda değer bir şekilde kötüleşmekte" vurgusu yaptıktan sonra, "Küresel toparlanma, Euro Bölgesi'nde yoğunlaşan güçlükler ve diğer bölgelerdeki kırılganlıklardan dolayı tehdit altında" yorumunda bulundu. Tahminler, IMF'in "en acil politika zorluğu" olarak adlandırdığı, finansal kargaşa ile mücadele etmek için 17 Euro Bölgesi ülkesinin artan çabalarına dayanıyor.
Bu rapor, Avrupalı politika yapıcılara bölgenin kurtarma fonunun büyüklüğünü artırma çağrısında bulunurken, Avrupa Merkez Bankası'na (AMB) sorunların diğer ülkelere sıçramasını önlemek için bölgeye olan desteğini sürdürmesi uyarısında bulundu.
IMF Başkanı Christine Lagarde, Berlin'de yaptığı açıklamada, "Daha büyük çaplı bir koruma duvarına ihtiyacımız var" dedi ve "Bu olmaksızın, İtalya ve İspanya gibi temel göstergelere göre borçlarını geri ödeme gücüne sahip ülkeler, normalin üzerindeki finansman maliyetlerinden dolayı, potansiyel olarak ödeme güçlüğüne itilebilir" değerlendirmesinde bulundu.
Piyasalar Yunanistan’dan gelecek haberlere kilitlenirken Almanya’dan gelen ihracat verileri bu ülkenin “Avrupa’nın lideri” oluğunu tüm dünyaya göstermiş oldu. Almanya’nın ihracat verileri ilk defa bir trilyon avronun üzerinde çıktı.
Diğer yandan Avrupa Komisyonu'nun dijital stratejilerden sorumlu üyesi Neelie Kroes, Yunanistan Avro Bölgesi'nden çıksa bile birliğin ayakta kalmayı sürdüreceğini söyledi.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor's (S&P), özel sektör kreditörlerince borcunun bir kısmının silinmesinin ardından Yunanistan'ın kamu borcunun sürdürülebilirliğinin kesin olmadığı uyarısında bulundu. Tüm bu uyarılar Yunanistan’ın 130 milyar avroluk yardım paketinin ne kadar acil olduğu ancak bu yardım alınsa dahi krizin boyutunun derinliğini açıkça göstermektedir.
Kroes, Hollanda'da yayımlanan De Volkskrant gazetesine verdiği demeçte, ''Yunanistan'ın Avro Bölgesi'nden ayrılması birliğin geri kalanı için felaket olmayacak'' dedi. Yaşanan bu kriz Avrupa Birliği’nin kendi içerisi de dahil olmak üzere tüm Dünya’da Avrupa Birliği’nin ve/veya Euro’nun dağılıp dağılmayacağını konuşur duruma getirdi.
facebook.com/YusufGirayalp
twitter.com/YusufGirayalp
Kaynak: http://www.tumhaber.com.tr/HaberOku.php?haber_id=53204
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder